Klasik varsayım, doğumda cinsiyetin yaklaşık %50-%50 olasılıkla dağıldığıdır. Ancak geniş veri setleri, bazı ailelerde bu dağılımın küçük ama anlamlı bir sapma gösterebildiğini ima ediyor.
Analizler, bir ailede aynı cinsiyetten çocukların beklenenden biraz daha sık kümelenebildiğini; bunun da ‘ağırlıklı madeni para’ benzeri aile-içi bir olasılık eğilimine işaret edebileceğini gösteriyor.
Annenin doğumdaki yaşı ve üreme biyolojisi gibi faktörler bu eğilimi etkileyebilir. Örneğin yaşla birlikte vajinal ortamın özellikleri değişebilir; bu da cinsiyet oranını çok küçük ölçekte kaydırabilir.
Öte yandan, bazı genetik varyantların da bu olasılığa katkıda bulunması ihtimali değerlendiriliyor. Yine de söz konusu etkilerin büyüklüğü küçük ve nüfus düzeyinde genel dengeyi bozacak nitelikte değil.
Sonuç: Cinsiyet oranı toplum genelinde hâlâ 50-50’ye yakın seyreder; fakat aile ölçeğinde, biyolojik ve olası genetik etkenlerin oluşturduğu hafif bir eğilim görülebilir.