Antik diş ve kemiklerden elde edilen DNA sayesinde, 37.000 yıl öncesine kadar uzanan kapsamlı bir hastalık haritası oluşturuldu. Bu analizde 1.313 bireyin genetik örnekleri incelendi ve 214 farklı patojen izi saptandı.
En eski bulgu, 37.000 yıl öncesine ait ağız bakterileriyle ilgili. Ancak zoonotik yani hayvanlardan insanlara geçen hastalıklar, büyük ölçekli tarımın başlamasıyla aktifleşti. Yaklaşık 6.500 yıl öncesine ait ilk örneklerle birlikte 5.000 yıl önce bir yayılma zirvesi gözlemleniyor. Bu dönemde insanların koyun, keçi ve sığırla yakınlaşması hastalık kaynaklarını artırmış olabilir.
Saptanan patojenler arasında hepatit B’den sorumlu virüs, difteri bakterisi, kuduz, farklı plâg varyantları gibi ciddi enfeksiyonlarla birlikte, Orta Çağ’da milyonlarca insanı etkileyen kara veba türleri de yer aldı. Özellikle 5.500 yıl öncesinden gelen Yersinia pestis örneği, verilerdeki en eski veba izi olarak dikkat çekiyor.
Araştırmacılar, bu teknolojinin geçmiş patojenlerin evrimini anlamak, bugün hâlâ etkili virüs ve bakterilerle mücadelede strateji geliştirmek için kullanılabileceğini vurguluyor. Gelecekte, antik patojen genomlarını temel alan aşılar geliştirmek mümkün olabilir.
Bu çalışma, bulaşıcı hastalıkların yalnızca modern çağla sınırlı olmadığını, insanın evrimsel sürecinde sürekli bir etkileşim içinde olduğunu gösteriyor. Ayrıca tarım, hayvan evcilleşmesi ve göç gibi büyük toplumsal değişimlerin hastalık yükünü nasıl artırdığını açıkça ortaya koyuyor.