İngiltere’de uygulanan yeni bir IVF yöntemiyle, anne ve babanın çekirdek DNA’sı ile üçüncü bir verici kadından alınan sağlıklı mitokondri DNA’sını birleştiren embriyolar kullanıldı. Bu süreç sonucunda sekiz sağlıklı bebek doğdu ve hiçbirinde ciddi mitochondrial hastalık belirtisi görülmedi.
Yöntem, embriyonun çekirdeği alınarak sağlıklı mitokondri taşıyan verici yumurta hücresine yerleştirilmesi esasına dayanıyor. Böylelikle bebeğin çekirdek DNA’sı anne-babaya aitken enerji üretimindeki hayati rolü vericiden alınan mitokondriler üstleniyor.
Deneysel uygulama, özellikle beyin, kas ve kalp gibi yüksek enerji gerektiren organlarda görülen kalıtsal mitokondriyal bozuklukların nesilden nesile geçişini kesmeyi amaçlıyor. Genetik analizler, oluşan embriyolarda vericinin mitokondriyal DNA’sının yalnızca %0,1’i bulduğunu gösterdi.
Sekiz bebek, doğumdan itibaren en az iki yaşına kadar izlendi; gelişimlerinin normal olduğu, sağlıklarında ciddi bir sorun bulunmadığı rapor edildi. Deney, yetkililerce vaka bazlı onaylarla sıkı bir düzenlemeye tabiydi.
Bu başarı, genetik hastalıklarla mücadelede yeni bir dönemin habercisi olarak görülüyor. Ancak etik ve teknik kaygılar hâlâ gündemde: genetik çeşitlilik, uzun vadeli etkilerin bilinmemesi ve genetik müdahale sınırları tartışılıyor.
Gelecekte bu teknik, genetik hastalıklardan muzdarip ailelere umut sunabilir. Ancak, yöntem yalnızca belirli hastalık türlerinde uygulanmakta ve uzun vadeli izleme gerektiriyor. Düzenleyiciler ve uzmanlar, etik çerçevede ilerlemeye odaklanıyor.