Aralıklı Oruç: Kalp Sağlığı Üzerine Riskler Ortaya Çıktı
Aralıklı oruç, son yılların popüler diyet trendlerinden biri haline geldi. Kalori saymadan veya karbonhidratları kesmeden biyolojiyi değiştirme vaadi sunuyor. Ancak, yeni bir araştırma bu yöntemin kalp sağlığı üzerindeki potansiyel risklerini gündeme getiriyor.
19.000'den fazla yetişkin üzerinde yapılan geniş çaplı bir çalışmaya göre, günde sekiz saatten az yemek yiyenlerde kardiyovasküler hastalıktan ölüm riski %135 daha yüksek. Bu, kalp krizi veya felç gibi kalp ile ilgili sorunların gelişme olasılığını artırıyor.
Çalışma, aralıklı oruç ile genel ölüm oranı arasında zayıf ve tutarsız bir bağlantı bulsa da, kardiyovasküler risk tüm yaş, cinsiyet ve yaşam tarzı gruplarında kalıcıydı. Bu, oruç tutmanın sağlıklı bir yaşam için risksiz bir yol olmadığını gösteriyor.
Araştırmacılar, katılımcıların yemek alışkanlıklarını iki ayrı günde kaydederek uzun vadeli rutinlerini tahmin ettiler. Sekiz saatlik yemek penceresi uygulayanların, 12-14 saat boyunca yemek yiyenlere göre daha yüksek risk altında oldukları tespit edildi.
Prof. Victor Wenze Zhong, sekiz saatten daha kısa bir yemek penceresine sadık kalmanın kardiyovasküler hastalıklardan ölüm riskini artırdığını belirtiyor. Bu bulgu, kısa süreli çalışmaların desteklediği kalp ve metabolik sağlığın iyileştirilmesi düşüncesine ters düşüyor.
Prof. Anoop Misra, aralıklı orucun kilo kaybı, insülin duyarlılığı ve kan basıncı gibi alanlarda olumlu etkileri olabileceğini, ancak besin eksiklikleri ve aşırı açlık gibi potansiyel olumsuzluklar taşıdığını ifade ediyor.
Özellikle diyabet veya kalp hastalığı olan kişilerin, sekiz saatlik yemek penceresi uygulamadan önce dikkatli olmaları gerektiği vurgulanıyor. Kişisel sağlık durumuna göre uyarlanmış diyet önerileri daha güvenli olabilir.
Şu anki kanıtlara dayanarak, insanların ne yediklerine odaklanmalarının, ne zaman yediklerinden daha önemli olduğu belirtiliyor. Uzun vadeli bir sekiz saatlik yemek penceresi uygulamak yerine, sağlıklı beslenme alışkanlıkları geliştirmek daha faydalı olabilir.
Bu bulgular, aralıklı orucun tamamen terk edilmesi gerektiği anlamına gelmiyor. Ancak, kişisel risk profiline göre uyarlanması gerektiği mesajını veriyor.