Yerçekimi, Evrenin Simülasyon Olduğuna Dair Kanıt Olabilir

Antik Yunan filozofu Platon'dan Matrix filmindeki Neo'ya kadar insanlar, gerçekliğin doğası üzerinde uzun zamandır düşünüyor. Simülasyon hipotezi, algıladığımız gerçekliğin aslında daha ileri varlıklar tarafından tasarlanmış bir simülasyon olduğunu öne sürüyor.

Oxford filozofu Nick Bostrom, bu fikri 2003 yılında dile getirdi. O zamandan beri, hipotez önemli destekçiler kazandı. Ancak, felsefe ile kanıtlanmış bilim arasında büyük bir uçurum var.

Portsmouth Üniversitesi'nde fizikçi olan Melvin Vopson, son altı yıldır bu uçurumu kapatmaya çalışıyor. Nisan ayında AIP Advances'de yayınladığı bir makalede, yerçekiminin bilgi entropisini azaltabileceğini önerdi.

Entropi, bir sistemin düzensizliğinin bir ölçüsüdür. Vopson'a göre, yerçekimi sayesinde nesneler bir araya geldiğinde bilgi entropisi azalır ve daha fazla düzen oluşur.

Vopson'un çalışması, evrenin kabul gören görüşlerini sarsabilir. Bu çalışma, karanlık enerji, kuantum yerçekimi ve kara delik termodinamiği gibi büyük gizemler üzerinde etkili olabilir.

Vopson, 2019 yılında bilgi teorisinin babası Claude Shannon'dan esinlenerek kütle-enerji-bilgi eşdeğerlik ilkesini geliştirdi. Ardından, 'İkinci Bilgi Dinamiği Yasası' adını verdiği bir kavram ortaya attı.

Bu yeni yasa, bilgi entropisinin azalmasını gerektiriyor. Vopson, bu yasayı evrensel bir yasa olarak öne sürdü, ancak henüz sınırlı sayıda örnekle destekleyebildi.

Covid-19 pandemisi sırasında SARS-CoV-2 mutasyonlarını analiz eden Vopson, mutasyonların bilgi entropisini azalttığını gözlemledi. Bu, evrenin bir simülasyon olduğuna dair kanıt olarak görülebilir.

Vopson'un çalışmaları, Shannon'ın bilgi teorisi ve Rolf Landauer'in termodinamik ile bilgi arasındaki bağlantısına dayanıyor. Vopson, yerçekiminin temel bir kuvvet değil, ortaya çıkan bir olgu olduğunu savunuyor.

Vopson, çalışmalarının kesin olmadığını kabul ediyor ve eleştirilere açık olduğunu belirtiyor. Amacı, evrenin gerçekliğini kanıtlamak ve insanlığın bilgisini genişletmek.